27 Şubat 2013 Çarşamba

Aykut Kocaman'ın kadro tercihleri..

1 yorum:

Fenerbahçe bu sezon 3 kulvarda da yarıştığı için Fenerbahçe'nin fikstürü yoğun oluyor. Mersin İdmanyurdu ile başlayan sıkışık fikstür, 17 Mart'tan sonra biraz rahatlayacak. Futbolcular bu yoğun maç programında, fazlasıyla yorulacağı için teknik direktör Aykut Kocaman, bazı oyuncuları dinletmek istiyor, uzun süreden beri yedek  kulübesinde oturan ya da kadro dışı kalan oyunculara da şans veriyor.Bu futbolun doğasında olan bir şey. Ancak, Aykut hocanın oyuncu tercihleri, öyle bir eleştiriliyor ki; sanırsın kadroda olmayan oyuncular hiç yorulmamış ve sözleşmelerinde her maç 11'de olacak diye bir madde var.

Aykut Kocaman, basın toplantılarında kadro tercihlerine cevap vermekten bıktı, bizim medyamız eleştirmekten bıkmadı.. Sanırım bu Aykut Kocaman gitmeden de düzelmeyecek gibi. Medya da Aykut Kocaman' a ön yargılı ve hocayı sevmeyen çok kişi var.
 
Aykut Kocaman bu kadro tercihleri hakkında, "Ne yaparsam yapayım, hangi matematiği yaparsam yapayım 9 tane futbolcu kadro dışında kalacak. Artık biraz daha bu işi yapanların inisiyatifine bıraksak, oyuna baksak, oyunla ilgili konuşsak sanki daha iyi olacak gibi. Ama bu sözleri söylemek de anlamsız. Bizim hayatımız böyle." diye bir söz söylemiş daha önceden..Fenerbahçe de ara transfer döneminde kadroya dahil olanlar ile birlikte toplam 29 futbolcu var. Beykan ve Recep Niyaz A2 takım ile A takım arasında mekik dokuyor. Kurallara göre, bu iki oyuncudan birinin her maç ilk 18'de olma zorunluluğu var." 

Krasic ve Stoch'un formsuzluğu, o kanatta Kuyt (sağ kanatta Topuz oynadığında) ve Caner seçenekleri oluyor. Kuyt'ın sol kanatta ki performansı, sağ kanatta ki performansına göre daha kötü olduğu için sağ kanatta oynuyor. Sol kanat için tek seçenek, geriye kalan Caner. Stoch geçen sezona oranla, bu sezon daha kötü performans sergiliyor. Son oynanan Kasımpaşa maçında bulduğu şansı da kötü kullanınca, bir tek kupa maçlarında görev alacak gibi duruyor, sakatlık veya cezalı olmadığı sürece Caner'e görev vereceği düşüncesindeyim. Krasic ise hocaya göre, bir adaptasyon sorunu yaşıyor..Bu adaptasyon sürecini ne zaman atlatır, tahmin etmesi zor ama formalite olan 1461 Trabzon maçında görev alacağını bekliyorum. Lig ve Avrupa'da telafisi olmayan bir süreçte olduğumuz için bu maçlarda, o kanatta daha çok güvendiği Caner'e görev verecektir. 


Aykut hoca, son maçlarda gereksiz işler yapan Meireles'i ise o mevkinin vazgeçilmezi haline getirdi ve ona güveni sonsuz. Salih Uçan tecrübesiz ve genç yaşta olduğu için, Meireles sakat veya cezalı olmadığı sürece lig maçlarında yedek oturacak gibi.  Salih'in ise bu sezon sadece kupa maçlarında ilk 11'de ve skor olarak önde olduğumuz maçlarda sonradan oyuna girdi. (Son oynadığımız Bate maçında, Meireles cezalı olduğu için ilk Salih 11'deydi, Plzen maçında Meireles cezalı olduğu için yine ilk 11'de Salih başlayacak galiba.) 

Alex'in mevkisinde oynayan ve o mevkide oynadığında çok iyi oynayan Cristian Baroni de ilk 11'in vazgeçilmesi olduğunu, Kasımpaşa maçında gösterdi. Son oynanan lig maçında oyuna sonradan girip, hücumda ki olgunluğu arttırdı. (Sow ile aynı anlarda girdiği için, Sow değiştirdi dense de Cristian'ın katkısı da oldu.) Cristian Baroni Fenerbahçe kariyerinin en verimli sezonu, bu sezon. 

Yazıya da Aykut Kocaman'ın bir cümlesi ile noktayı koyalım... "Hep futbolun kötülüklerini konuşuyoruz. Her şey kötü bizim dünyamızda..Çünkü kötüyü anlatmak kolay, olumluyu anlatmak için bilmek lazım."
Devamını Oku »

24 Şubat 2013 Pazar

Futbolda Arap Sermayesi

Hiç yorum yok:
Arap sermayesi son yıllarda artarak futbol sektörüne girdi. Kimilerine göre para futbolun her şeyi. Paran varsa altyapın sağlamdır. Geriye sadece başarı kalır. Gelin Arap sermayesini futbola girişi ve Arap sermayesinin satın aldığı takımları inceleyelim.

MANCHESTER CİTY;



2008 yılında Abu Dhabi United Group tarafından satın alındı. Şirket ilk olarak takıma Robinho'yu kazandırdı. Takım istenilen başarı elde edemeyince şirket kesenin ağzını açtı. Arsenal'den Kolo Toure ve Adebayor, Aston Villa'dan Barry, Ezeli rakipleri Manchester United'dan Tevez ve Everton'dan Lescott'u transfer etti. Transferler şampiyonluğa yetmeyince yeni yıldızlar takıma katılmaya devam etti. Yaya Toure, David Silva, Kolorov, Balotelli, Dzeko, Agüero, Nasri... Manchester City'i, Arap sermayesinin şampiyon yapması 4 yıl sürdü. EPL zaferine ulaşmalarına rağmen Şampiyonlar Ligi'nde istedikleri sonuçları bir türlü alamadılar. 2011/12 CL gruplarında 10 puan toplayıp Bayern Münih ve Napoli'nin ardında 3. sırada bitirdi ve üst tura çıkamadı. Bu sezon ise Real Madrid, Borussia Dortmund ve Ajax'ın ardından 3 puanla grubu sonuncu tamamladı.




ARSENAL; 
 
       

Emirates Airlines şirketi tarafından Arsenal'in yeni yapılan stadının isim hakları 100 milyon pounda alındı ve Arsenal'e büyük bir kaynak sağlamış oldu. Stadyum yapılmadan önce Ashburton Grove ismi düşünülürken Ekim 2002'de Emirates Airlines tarafından isim hakkı alındı.


PARİS SAİNT GERMAİN;


   
Fransa'nın önde gelen kulüplerinden PSG'de eski günlerine KATAR YATIRIM ORTAKLIĞI ile dönmeyi planlıyor. Geçen sene kadrosunu Blaise Matuidi, Javier Pastore, Jeremy Menez, Kevin Gameiro, Milan Bisevac ve Lugano gibi isimlerle güçlendirmesine rağmen şampiyonluğu Montpellier HSC'ye kaptırdılar. Bu sene de kadroya yeni isimler katarak kadrolarını daha da güçlendirdiler. 2012 yazında Ezequiel Lavezzi, Thiago Silva, Zlatan İbrahimoviç ve Marco Vereatti kadroya dahil edildi. Sezon öncesi anlaşma sağlanılan Lucas Moura takıma Ocak transfer döneminde katıldı. PSG güçlü kadrosuyla geçen sene gibi bu sene de şampiyonluğun en büyük adaylarından biri. Ligde ilk sırayı almış durumda. Şampiyonlar Ligi'nde son 16'da Valencia'yı 2-1 yenerek büyük avantaj sağlamış durumdalar.

MALAGA; 


Katarlı iş adamı Şeyh El Tani tarafından satın alındı. Takıma Kameni, Juaquin, Toulalan , R. van Nistelrooy, Joris Mathijsen, İsco, Edinho, Santi Cazorla gibi isimler dahil edildi. Malaga yeni kurduğu takımla Şampiyonlar Ligi ön elemesine katılma hakkı elde etti. Sabırsız Şeyh El Tani "ekonomik krizi" bahane ederek takımdan desteğini çekti. Malaga, Panathinaikos'u eleyerek gruplara kaldı. Grubunu Milan, Zenit ve Anderlecht'in önünde 1. bitirdi ve Porto ile eşleşti. İlk maçta Porto'ya 1-0 mağlup oldular.

Devamını Oku »

18 Şubat 2013 Pazartesi

Gençlerbirliği'n alt yapısından yetişen oyuncular..

Hiç yorum yok:


Bu seneye kadar Gençlerbirliği alt yapısından birçok yetenekli oyuncu çıktı, hala çıkmaya devam ediyor. Yukarıdaki 1. fotoğrafta ki oyunculardan Kerem Akbaba (Bursa Nilüferspor) haricindeki her oyuncu Süper Lig'de ki bazı takımlarda mücadele ediyor. Bu Gençlerbirliği'nin ne kadar sağlam bir alt yapıya sahip olduğunun göstergesi.
 
Gençlerbirliği alt yapısından çıkıp 4 büyük takıma giden oyuncular, kendilerinden şuana kadar istenileni veremediler. Soner Aydoğdu Trabzonspor'a giderken, Orhan Şam ise Fenerbahçe'ye transfer oldu.

Orhan Şam, Fenerbahçe'de Gökhan Gönül'ün alternatifi konumunda. Bu sene Gökhan'ın sakat ve cezalı olduğu maçlarda, yakaladığı şansı değerlendirdiği söylenemez. Orhan Şam'ın oynadığı maçlarda ne Gökhan'ın bindirmelerini yapabildi, ne de Gökhan'ın kademeye girmelerini..Bir hayal kırıklığı olarak nitelendirebiliriz.

Soner Aydoğdu, Türkiye'de büyük takımların transfer etmek istediği orta saha oyuncularından biriydi. Alper Potuk ile birlikte geleceğin en iyi orta saha oyuncularından biri olarak gösteriliyordu. Fenerbahçe'den ve Galatasaray'dan gelen teklifleri reddeden İlhan Cavcav, Soner'i sezon öncesi Trabzonspor'a sattı. Transferden sonra Colman ve Zokora'dan öğrenecekleri ile bir İstanbul takımına transfer olur görüşündeydi birçok kişi. Ancak kendisi de Orhan gibi bir hayal kırıklığı oldu ve ilk sezonunda Trabzon'da bekleneni veremedi.

Artun, daha 19 yaşında olmasına rağmen adından bahsettirmeye başladı ve beklentinin yükselmesine sebebiyet verdi. Artun Akçakın, Gençlerbirliği alt yapıda takımlarının elde ettiği başarılarının çoğunda adı var. Geçen sezon Hacettepespor da attığı 24 gol ile dikkatleri üzerine çeken Artun, bu sezon Gençlerbirliği A takımına yükseldi ve kupa maçlarında görev aldığı 3 maçta 7 gol atarak, kendisini bir kez daha kanıtladı. Eğer böyle devam ederse, Türkiye'nin yeni bir Hakan Şükür'ü olabilir. 


NOT:YUKARIDAKİ FOTOĞRAFLAR TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU'NUN ÇIKARDIĞI FUTBOL GELİŞİM DERGİSİNİN 6. SAYISINDAN ALINMIŞTIR.

Devamını Oku »