24 Ağustos 2013 Cumartesi

Sporting Lizbon ve Wonderkid oyuncuları

Hiç yorum yok:
Godinho Lopes’in başkanlığı Sporting Lizbon için pahalıya patladı diyebiliriz ve izleri, yaraları hala çok taze. Başkanlık için verdiği sözleri kısmen tutsa da (Pahalı transferler, yıldız isimler, Porto ve Benfica hegomanyasını yıkmak gibi) 2 sene içinde (2011-2013 arası) çok büyük ekonomik krize girmiş bulunuyor. Takıma kattığı oyuncuların yanı sıra yüklü miktarda tazminat verip gönderdigi kariyerli hocalarda var ( Porto’nun efsane hocası Jesualdo Fereira, Belçikalı teknik adam Franky Vercauteren ve Sporting Lizbon camiasının çok sevdiği Sa Pinto) ve çok sayıda futbolcu (Boulahrouz, Labyad, Capel, Mati Fernandez, Bojinov, Onjewu, Pranjic, Gelson Fernandes...)



2013 Sporting için yeniden yapılanma yılı. Taraftarların yoğun baskısı ve protestosu sonucu Lopes’in ve ekibinin istifası ile baskanlığa Bruno Carvalho gelmistir. İlk işi Olympiakos’tan ayrılan Portekizli teknik adam Leonardo Jardim’i takımaın başına getirmek oldu. Takımda büyük revizyon yapılarak pahalıya alınan oyuncuların tamamı zararda olsa satılır ve alt yapıya (Academica Puma) yönelinir. Bana göre dünyanın en iyi alt yapısı.

Sporting Lizbon altyapısından çıkan oyuncu listesi:

Bruma, Wilson Eduardo, Zezinho, Mario Eduardo, Esgaio, Adrien Silva, Rui Patricio, Golas, Dier, Tiago Ilori, Soares, Nuno Reis, Fakobo, Andre Martins, William Carvalho

2013-2014 yılının kadrosunda yer alan, dikkat çekmesi ve patlama yapmasını beklediğim oyuncular:


Salim Cisse: Gineli forvet oyuncusu Academica forması ile gösterdiği performans ile bu yıl bedelsiz olarak transfer edildi. 20 yaşındaki forvet hızı, kuvveti, çabukluğu ve atletik özellikleri ile ön plana çıkıyor.


Fredy Montero: Kolombiyalı forvet bu sezon Sporting’in en pahalı (2.5M €) ve en gözde ismi diyebiliriz. İlk lig maçında (Arouca karşılasması) yaptığı hat-trick ile hemen kendini belli etti. Falcao ve Jackson Martinez gibi Liga Sagres ile ilk Avrupa deneyimini yaşıyor. Defans arkasına yaptığı koşular (çapraz, araya koşu) son vuruş becerisi, kafa toplarındaki etkinliği, yumuşak bilek, 2 ayağını çok iyi kullanması ile hemen dikkatimi çekti.


Wilson Eduardo: 23 yaşında ve sol açık oyuncusu. Jardim’in ısrarı üzerine kadroda kendine yer buldu. Kiralık gittiği Academica, Olhanense’de gösterdiği başarılı performans üzerine bu sezon takımın vazgeçilmezlerinden olacaktır. Otorite ve kamuoyu tarafından yeni Cristiano Ronaldo benzetilmesi yapılıyor. Çıktığı ilk lig maçında asist yaparak şimdiden beklentilere cevap vereceğini gösterdi.


Adrien Silva: Jardim’in bir diğer prensi diyebiliriz. Takıma geldiği ilk gün Silva’nın takımın her şeyi olacağını söylemişti. Hem Fransız hem Portekiz vatandaşı olan Silva milli takım konusunda henüz karar vermiş değil. İdolu Pirlo gibi olabilecek mi göreceğiz. İnanılmaz bir oyun zekasına sahip olan Adrien, Sporting’in yeni oyun kurucusu olabilecek her turlu kabiliyete sahip.

Tiago Ilori: Geçen sezonu Bruma ile birlikte Sporting B’de geçirdi. Geleceğin en iyi stoperi olarak bakılıyor. Pepe, Carvalho, Bruno Alves seviyesine çıkacağina inandığım ender oyunculardan. Muhteşem fiziği, yerdeki ve havadaki etkinliği ile dikkat çekiyor. Pozisyon alma, sezgi, alan kapamaları oyuncunun göze çarpan özelliklerinden.


Islam Slimani: CR Belouizdad takımından teknik direktor Jardim’in yoğun isteği ile transfer edilmistir. (Son anda Nantes'in elinden kapıldı) 25 yaşındaki forvet oyuncusu (1.86m boy) pivot özellikleri ile dikkat çekti. Güçlü fiziği, savunma oyuncularını yıpratması, duvar ve sırtı dönük oynayabilmesinin yanında aynı zamanda pas ve asist meziyetide var. Yıpratıcı, yıldırıcı ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ile fark yaratıyor. 


Bruma: Belki de Portekiz futbolunun şuanki jenerasyonun en yetenekli oyuncusu diyebilirim. Geçen sezonu kiralik gittiği Sporting B’de attığı inanılmaz goller ve yaptığı assistler ile ön plana çıktı. Portekiz U-20 ile çıktığı 4 maçta 4 gol ve U-19 ile çıktığı 33 macta attığı 12 gol ile diğer takım arkadaşlarına fark attı. Yıllardır süre gelen forvet oyuncusunun çıkmaması Bruma ile son bulabilir. Ama saha dışı ve saha içi sorunlarını gidermesi gerek. Sporting yönetimi ile kavga edip takımdan ayrılmak istemesi, şuan onu satmak da takımda tutmak da sorun. Sporting altyapı hocasının onun için hayatımda gördüğüm en yetenekli oyuncu olabilir Figo, Nani, CR7, Q7 gibi demişliği var.
Devamını Oku »

20 Ağustos 2013 Salı

Ligue1 2.hafta degerlendirmesi

Hiç yorum yok:
Fransa Ligue 1'de 2. haftayı geride bıraktık. Sochaux-Lyon maçıyla başlayan hafta Psg-Ajaccio maçıyla tamamlandı. Futbolseverler 26 gol izledi, maç başı gol ortalaması 2,6.



Psg, müthiş bir performans, ama gol eksik...
38 şut! Ligue 1'de 2009-10 sezonundan beri bir ilk. Psg'li futbolcular Ajaccio karşısında tam 38 şut çekti, onlarca gol pozisyonu yakaladı ama sadece 1 gol ile maçı tamamladılar. Gecenin yıldızı Ochoa, kalesinde adeta devleşti ve takımına 1 puan kazandırdı. Ajaccio'da ise bu durum tam tersiydi. Maç boyunca Psg'nin baskısından dolayı kendi yari sahasiıa hapsedilmiş bir Ajaccio izledik. Ajaccio'lu futbolcular 10. dakikada Pedretti ile yakaladıklari ilk ve tek firsatta skoru 1-0´a getirdi. Bu skoru 85.dakika'ya kadar koruyabildiler. 85. dakikada Psg'nin yeni yıldızı yeni takımıyla ilk golünü attı, durumu 1-1 yapti ve maç bu skorla tamamlandı.

Riviere attı, Monaco kazandı.
Emmanuel Riviere. Geçen sezon Monaco ile 2.ligde 15 maça bile çıkamayan Riviere, 2013-14 sezona müthiş başladı. Geçen hafta Bordeaux deplasmanında son dakikalarda attığı gol ile takımına 3 puanı getiren genç yıldız bu hafta Montpellier karşısında güzel bir hat-trick'e imza attı. Bu goller daha çok Falcao'dan bekleniyordu aslında. Ama Fransız yıldız 'bende varım' dedi ve sezona 2 maçta 4 gol ile başladı. Monaco'nun maçta ki diğer golü Kolombiyalı yıldız Falcao'dan gelirken, Montpellier'nin tek golü Montano'dan geldi ve maç 4-1 Monaco'nun üstünlüğü ile tamamlandı.

Lyon ve Marsilya kayipsiz ilerliyor.
Geçen hafta rakipleri karşısında (Nice ve Guinguamp) rahat galibiyetler alan bu iki takim bu haftada pek zorlanmadı. Marsilya evinde konuk ettiği Evian'ı Gignac ve geçen haftanın yıldızı Payet'in attığı gollerle 2-0 mağlup etti.
Lyon ise deplasmanda karşılaştığı Sochaux karşısında ilk dakikalarda Boudebouz'un golüyle geriye düşse de toparlandı ve önce Benzia'nın golüyle durumu 1-1 yaptı. Ardından Lacazette takımını 2-1 öne geçirdi. Gourcuff maçın sonucunu belirledi, 3-1. Bu galibiyetler ile her iki takım puanını 6'ya yükseltti.



Lille, beklentilerin altında kaldı.
Reims ile deplasmanda karşılasan Girard'ın öğrencileri kötü bir performans sergiledi. Maçın ilk dakikalarında Albaeck'in golüyle geriye düşen Lille, ilk yarıda hiçbir varlık gösteremedi ve devre bu skorla tamamlandı. 2. yarıda da işler değişmeyince Reims, Glombard ile 2. golü buldu. Maçın son dakikalarında Lille, Basa'nın golüyle umutlansa da beraberlik golü gelmedi ve Lille sahadan 2-1 mağlup ayrıldı.

Diğer maçlarda alınan sonuçlar ise şu şekilde:
Bastia 2-0 Evian (Goller: Bruno,Adama)
Nice 2-1 Rennes (Goller: Cvitanich, Pied - Oliviera)
St-Etienne 1-0 Guingamp (Goller: Lemoine)
Toulouse 1-1 bordeaux (Goller:Basat - Diabate)
Lorient 2-1 Nantes (Goller: Aboubakar, Aliadiere - Veugneau)

Öne çikanlar:
-Psg'li futbolcular bu hafta Ajaccio karşısında 38 şut çekti. En son 2009-10 sezonunda Marsilya bu sayıya ulaşmıştı.
-Psg'nin bu maçtaki isabetli pas yüzdesi %93'tü, son 2 sezonun en iyi derecesi Psg için.
-St. Etienne ligde geride kalan 2 haftada gol yemeyen tek takım.
-Emmanuel Riviere 2013-14 sezonun ilk hat-trick'ine imza attı.
-Kaleci Ochoa, Psg karşısında kurtardığı 13 şut ile sezonun en çok şut kurtaran kalecisi oldu.
-Ibrahimovic ligde en çok sut çeken futbolcu, ama henüz gol ile tanışamadı (12 sut, 0 gol).
-Cavani yeni takımıyla ilk golünü attı.

Haftanın 11'i:


2. haftanın ardından oluşan puan tablosu:

Takım
G
B
M
Puan
1
2
0
0
6
2
2
0
0
6
3
Marsilya
2
0
0
6
4
2
0
0
6
5
1
0
1
3
6
1
0
1
3
7
1
0
1
3
8
1
0
1
3
9
1
0
1
3
10
1
0
1
3
11
1
0
1
3
12
1
0
1
3
13
PSG
0
2
0
2
14
0
1
1
1
15
0
1
1
1
16
0
1
1
1
17
0
1
1
1
18
0
1
1
1
19
0
1
1
1
20
Guinguamp                  

3. hafta programı:
Monaco - Toulouse

Valenciennes - Marseille

Guingamp - Lorient

Lyon - Reims

Montpellier - Sochaux

Évian - Rennes

Bordeaux - Bastia

Lille - St-Etienne

Ajaccio - Nice

Nantes - Psg

Devamını Oku »

Transfer Bilançosu

Hiç yorum yok:
Para hayatın en önemli unsurlarından biri. Hayatımıza iyice girdi. Peki ya futbol ile para yan yana olur mu? Para futbola girdikçe geleneksel futboldan uzaklaşır olduk. Bahisler, sponsorlar iyiden iyiye futbolu ele geçirdi. Reklamlar, teknolojiler derken modern futbolun temelini para oluşturdu. Kimisi modern futbolu destekledi kimisi de geleneksel futbolun yanında. 

Son yıllarda Arap sermayesi futbola yatırım yapmaya başladı. Manchester City, Arsenal (stadyum yapıldı, isim hakkı alındı.) İngiltere'de göze çarpan Arap yatırımlarından. Fransa'da PSG, İspanya'da Malaga Arap sermayesinden yararlananlardan. Ayrıca İngiltere'de Chelsea, Fransa'da da Monaco Rus sermayesinden yararlanıyor.


Real Madrid, Barcelona, Manchester United ve Bayern Münih gibi kulüpler de reklamlar, sponsorlar ve taraftarlarından dolayı yüksek bütçeye sahipler. Hal böyle olunca futbolun temeline para yerleşiyor. Bu takımların ortak özellikleri transferlere yüksek bütçelere ayırabilmeleri ve oyunculara yüksek bonservis ücretleriyle transfer etmeleri.


Paranın futbolun temeline oturmasıyla beraber inanılmaz fiyatlara transferler yapıldı. 

En pahalı 10 transfer:
1. Cristiano Ronaldo: (94M € - Real Madrid)
2. Zinedine Zidane: (73.5M € - Real Madrid)
3. Zlatan Ibrahimovic: (69.5M € - Barcelona)
4. Kaka: (65M € - Real Madrid)
5. Edinson Cavani: (64M € - PSG)
6. Radamel Falcao: (60M € - Monaco)
7. Luis Figo: (60M € - Real Madrid)
8. Fernando Torres: (58.5M € - Chelsea)
9. Neymar: (57M € - Barcelona)
10. Hulk: (55M € - Zenit)

Listedeki rakamlar dudak uçaklatacak cinsten. Futbol parayla yönetilmeye başlayınca kulüpler de yüksek bonservisler istemeye başladı. Şuan gündemi meşgul eden Gareth Bale transferi 100M'lardan bahsediliyor. Bana göre yapılanlar transferler de -Ronaldo da dahil- oyunculara iki kat bonservis ödüyorlar. Bu iş ligimize döndüğümüzde daha da artıyor. Oyuncular hak ettikleri değerin üç dört katına satılıyor.

Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'ın 2000 yılından bu yana yaptığı transfer bilançolarını araştırdım. Anadolu takımlarının yabancı sınırını fırsata çevirmesi, yabancı futbolcuları ülkemize getirmek için ödenen yüksek ücretler bu güzide kulüplerimizi transferde zarar ettirmiş.



Fenerbahçe ile başlayalım. Sarı lacivertliler 14 sezonda da transferde eksideler. Transfere toplam 279M € yatıran Fenerbahçe, sattığı oyunculardan 65,9M € elde etmiş. 5 sezon giden oyunculardan para kazanılamamış. En fazla gelir ve giderin olduğu sezon 2011-12 sezonu. Sarı lacivertliler bu 14 sezonda toplam 213M € zarar etmiş. Bu 14 sezonda 5 şampiyonluk, 6 ikincilik elde edip sadece iki kez ilk üç dışında kalmış.
Sarı kırmızılar bu üç kulüp arasında en fazla transfer geliri elde eden kulüp. Transfere toplam 198M € yatıran Galatasaray, elden çıkardığı oyunculardan yaklaşık 104M € gelir elde etmiş. En fazla gider 2012-13 sezonu, en fazla gelir ise 2010-11 sezonu. Galatasaray'ın, 2001-02 ve 2004-05 sezonlarında transfer gelirleri giderlerinden fazla. Galatasaray'ın bu 14 sezondaki zararı 94M €. Bu 14 sezon içerisinde 5 şampiyonluk, 2 ikincilik, 3 üçüncülük elde edip 3 kez de ilk üçün dışında kalmışlar.


Beşiktaş, transfere en az para harcayan ve en az gelir elde eden kulüp. 157M € harcayan Beşiktaş, 47,61M € gelir elde etmiş. En fazla harcama 2009-10 sezonunda yapılmış. En fazla gelir 2005-06 sezonunda gerçekleşmiş. Beşiktaş'ın 2001-02, 2003-04 ve 2005-06 sezonlarında transferler gelirleri giderlerinden fazla. Zarar 110M €. Beşiktaş 14 sezon içerisinde 2 şampiyonluk, 1 ikincilik, 4 üçüncülük yaşayıp 6 kez ilk üçün dışında kaldı.

Devamını Oku »