Yıllardan beri Real Madrid sözü ve yanında transfer politikası kavramı geçtiğinde hepimizin aklına "ün yapmış futbolculara milyon dolarlar dökerek alan kulüp" tamlaması gelir, gelmekteydi. Aslına bakarsanız Madrid'de çok fazla şey değişmiş değil. Yazın astronomik bir bedele James'i transfer etmeleri bunun göstergesi. Ancak Real Madrid özellikle altyapıdaki takım olan Real Madrid Castilla'nın başına Zinedine Zidane'ın geçmesiyle birlikte gençlere yönelik hamlelerinde daha akılcı bir politika izlemeye başladı. Zidane sezona başlamadan Abner ve Varela gibi oyuncuları takıma transfer ederken sezon ortasında da takımı güçlendirecek hamleler gecikmedi.
21 Ocak 1996 tarihinde dünyaya gelen bu arkadaşın adı Marco Asensio Willemsen. Futbola Mallorca alt yapısında başlayan ve burada kısa süre içinde A takıma yükseldikten sonra Arsenal, Real Madrid, Chelsea ve Manchester United gibi takımların dikkatini çekmeyi başaran Asensio, tercih hakkını Real Madrid'den yana kullandı. Mallorca takımıyla ilk maçına 2013 Ekim'inin son günlerinde çıkan Asensio o gün üstünde olan çekingenliği gün geçtikçe attı ve durdurulamaz bir silaha dönüşmeye başladı. Sol ayağını daha sık kullanan Asensio forvetin solunda, sağında ve 10 numara pozisyonunda görev yapabiliyor. Pirlo, Gerrard gibi tam bir duran top uzmanı diyemesek de uzmana yakın şekilde duran top kullanan Asensio'nun kısa süre içinde Mallorca'da birden fazla frikik golüne imza atmış oldu. Oyun stili olarak kendisini Barcelona'lı Lionel Messi ile özdeşleştirebiliriz. Çok seri adam eksilten, kolay yıkılmayan ve arkadaşlarına sürekli boş alan açan Asensio'nun bencil bir oyuncu olmadığını da söyleyebilirim. Asensio'yu sahada izlediğiniz de büyülenme ihtimaliniz daha yüksek olsa da "şunları da eksikmiş" diyebileceğiniz iki özelliği var. Bunlardan ilk göze çarpanı bitiriciliği. Oyun içinde üç-dört adamı peşine taktıktan sonra atağı gole çeviremediği çok pozisyonu var Asensio'nun. Diğer bir özelliği ise hava toplarındaki güçsüzlüğü. 1,78 cm boyu olan Asensio'nun hava toplarında savunma arasında kaybolduğunu söyleyebilirim. Real Madrid onun aklını çeldiğinde takvimler 24 Kasım'ı gösteriyordu. 5 Aralık da resmi açıklama yapıldı ve Asensio'nun önümüzde ki 6 yıl boyunca Real Madrid forması giyeceği belirtildi.Transferin bedeli ise €3.9 milyondu. Asensio'nun bu sezon sonuna kadar Mallorca formasını giyeceğini de belirteyim.
Marco Asensio (ScoutNation):
17 Aralık 1998 tarihinde Norveç'in liman şehri Drammen de dünyaya gelen Martin Odegaard futbola ülkesinin takımı Stromsgodset'in alt yapısında başladı. 2012 yılında yapılan hazırlık maçlarında A takım seviyesinde maça çıkmaya başlayan Odegaard'ı o dönem Bayern Munich keşfedip sıkı takibe almıştı. Stromsgodset ile ilk lig maçına Aalesunds FK karşısında Nisan 2014'de 15 yıl 177 günlükken çıkan Odegaard, Tippeligaen de forma giyen en genç futbolcu olma unvanına erişti. Kısa sürede kadroda yerini sağlamlaştıran Odegaard artan form grafiğiyle birlikte peşine dünya devlerini taktı ve "o takıma mı gidecek buraya mı yoksa şuraya mı" nidalarının eşliğinde İspanyol devi Real Madrid'e imza attı. Oyun stilinden biraz bahsedecek olursak Odegaard her şeyden önce çok zeki ve çok yetenekli bir oyuncu. Zaten onu da yaşıtlarından 2-3 adım öne atan şey bu. Topla buluştuğu an o an ne yapacağından çok 40-50 saniye sonra ne yapacağını düşünen bir oyuncu Odegaard. Sol ayağını daha sık kullanan Odegaard'ın dribbling yeteneği de diğer yaşıtlarına göre oldukça üst düzey. Bitiriciliği konusunda halen ona tam not verebilmiş değilim zira aklımda soru işaretleri bırakmaya devam ediyor. İlk etap da sağ ayağı daha zayıf diyebiliriz ama Odegaard'ın birçok maçta sağ ayağıyla atmış olduğu güzel goller var. Yine de bitiriciliğini İspanya topraklarında geliştireceğine inanıyorum. Asıl mevki ofansif orta saha olan Martin Odegaard, görev verildiği takdirde orta sahanın ortasında da görev yapabiliyor. Ancak kendisinin FM diliyle forvet arkasında 'serbest oyuncu' olarak oynatılmasında daha çok fayda sağlanacağını düşünüyorum. Odegaard'ın zayıf yönü yok diyeceğimiz kadar az. Boyunun kısa olmasından ötürü hava toplarında dezavantaj yaşayan Odegaard'ın diğer bir göze batan eksikliği de yukarıda belirttiğim gibi bitiriciliğinin çok iyi olmaması. Oyunun bazı bölümlerinde şova odaklı topla çok oynayan Norveçlinin bu takıntısını İspanya'da sınırlayacağını düşünüyorum. Transfer macerasından söz edecek olursak Martin Odegaard'ın peşine Ekim ayından beri Avrupa'nın hemen hemen bütün üst düzey kulüpleri düştü. Liverpool, Bayern, Manchester United, Manchester City, Arsenal ve Real Madrid A takımlarıyla antrenmana çıkan genç oyuncu gelen bir çok transfer teklifine rağmen Real Madrid'e "hayır" diyemedi ve 21 Ocak da yapılan resmi açıklama ile İspanyol devine imza attı. Resmi rakam henüz kulüp tarafından doğrulanmasa da €15 M-€15.5M arasında değiştiği söyleniyor.
Martin Odegaard (ScoutNation):
Real Madrid de sadece bir oyuncu transfer edilmez diye bir klişe vardır.Transfer edeceği oyuncunun sponsorluk gelirine kadar her şeyi önceden hesaplayan bir kulüp olan Real Madrid'in son zamanlarda genç oyunculara yöneldiğini görmek güzel ve bir o kadar da şaşırtıcı.Tabi ki Real tarih boyunca hiç genç oyunculara şans vermedi desek acımasızlık olur ama son zamanlarda bazı işlerin de değiştiği kesin.Bakalım Asensio ve Odegaard yeni bir dönemin başlangıcı olacaklar mı zaman gösterecek..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder