Büyük takımları diğer takımlardan ayıran en büyük
özellikleri belkide oynadıkları son çeyreklerdir. Dün Kiev’de bunu kanıtlayan bir oyun oynadı
Fenerbahce. Son çeyrekteki 7-31’lik
skorla maçı 18 sayı farkla kazanmayı bildi.
Fenerbahce rakibi ile kısa bir süre önce Rixos Cup’ta
karşılaşmıştı fakat bu maç bir gösterge değildi çünkü Fenerbahce önemli
oyuncularından yoksundu. O maçı Budivelnik kazanmıştı. Fakat bu maç Fenerbahçe sakatları dışında tam
kadro idi. Obradovic maça Kenan Sipahi -Melih Mahmutoğlu-Bojan Bogdanovic-Nemanja
Bjelica-Gasper Vidmar ilk beşi ile başladı.Koçun Kenan ve Melih ile başlaması hepimizi
şaşırtmıştı doğrusu. Bu Obradovic’in
onlara ne kadar güvendiğini gösteriyor.
Bu beş hücüm konusunda pek sıkıntı çekmedi fakat savunmayı pek iyi
yapamadıkları da aşikardı. Aslında bakarsak savunma son çeyrek dışında hep
kötüydü. Rakibin hücüm silahlarını durdurmak konusunda büyük bir sıkıntı
çektik. Fenerbahçe Zoriç’in etkili oyunu ile ilk çeyreği 15-18 önde geçti.
İlk
çeyrekten çok farklı 2 ve 3. çeyrekler izlettirdi bize Fenerbahçe. Bunu 2.
Çeyrekte 28 ve 3. Çeyrekte 34 sayı yemesinden anlayabiliriz. Fenerbahçe gibi bir takım bu iki çeyrekte bu
kadar çok sayı yememeli. Bu da hala Obradovic’in savunma anlayışının tam
oturmadığını gösteriyor bizlere. Budivelnik’in guardlarının içeri driveları
savunmayı bir hayli zorladı. Kenan ve Bo guardların karşında yeterince
kalamadılar. Keza guardlar içeri girdiği zaman turnikelerini
engelleyemedik. Ben bunu içeride tam
anlamıyla bir blok tehdidimizin olmamasına bağlıyorum. Vidmar ve Zoric’in bu
ihtiyacımızı karşılayabildiğini düşünmüyorum. Bu soruna Darius Lavrinovic’in
beklenmeyen derecede iyi performansı da eklenince Fenerbahçe Ülker maçta geriye düştü. İlk yarı
bittikten sonra farkın 2 sayı olmasını hücüm setlerimizin iyi işlemesine
bağlıyorum, hücümda sıkıntı çekmedik.
3. çeyreğe
Obradovic Bo-Bojan-Emir-Kleiza-Zoriç
beşiyle başladık. Blake Ahearn ve
Lavrinovic’in etkili performansıyla Kiev maçtaki en büyük farkı
yakaladı.(64-57) Kiev üçüncü çeyrekte özellikle Ahearn’ın üçlükleriyle müthiş
bir üçlük oranı yakaladı ki bu oran bir ara %60’lara kadar çıktı. Doğal olarak
bu yüzde yakalanınca 34 sayı yendi bir çeyrekte ve çeyrek 77-71 geride
kapatıldı. 3.
çeyrek performansı açıkcası hepimizi geçen sene götürdü. Hatırlayacağınız üzere
Fenerbahçe’nin 30 sayının üstünde yediği çeyreklere çok alışmıştık. Bu
Fenerbahçelileri baya korkuttu ve herkes acaba demeye başlamıştı. Ama Fenerbahçe son çeyreği gerçekten müthiş
oynadı ve Budivelnik’den daha iyi bir takım olduğunu tekrardan belli etti.
Fenerbahçe’nin maçı kazanmasındaki en büyük etkenlerden biride son çeyrekti
Bo’nun müthiş savunması oldu. İşler tamamiyle tersine döndü. Fenerbahçe olağanüstü
bir savunma yaparak ilk önce skoru eşitledi, sonra da art arda basket-faullerle
öne geçti. Son dakikada Bjelica’nın iki üçlük isabetiyle maçı 84-102 kazanmayı
bildi. Böylece 11 maç ardından deplasmanda kazandı. Bu maçtaki 102 sayı
Fenerbahce adına bir rekor oldu. Zagreb maçındaki 100 sayı rekorunu geçerek
Fenerbahçe’nin en fazla sayı attığı maç oldu.
Fenerbahçe’nin önünde çok zorlu bir fikstür var ve Barcelona veya CSKA
takımlarından birini yenmek ikincilik açısından önemli bir adam olacaktır. Efes
ve Beşiktaş maçlarını da unutmayalım. Fenerbahçe bu dört maçtan istediği
sonuçları alırsa önü çok açılır. Fenerbahçe’ye başarılar diliyorum. İnşallah bu
maç müthiş bir sezonun başlangıcı olmuş olur...
Fenerbahçe Ülker'in son çeyrekteki oyununu izlemek için tıklayınız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder