Oyuncu kadrosunu Eurobasket ve sakat isimlerin çokluğu
sebebiyle bir türlü bir araya getiremeyen FBÜ için Türkiye Kupası maçları, hem
maç ritmi yakalamak hem de parkedeki uyumun derecesini görmek açısından çok
önemliydi. Beklediğimin aksine-kadro kalitesinden bağımsız- sahada daha uyumlu
bir FBÜ gördüm. Her ne kadar saha içi düzenler ve alan paylaşımı gibi konularda
konuşmak için erken olsa da oyuncuların hemen hemen her topta işin savunma ve
hücum kısmında mümkün olduğunca en doğru olanı yapmaya gayret ettiklerini
belirtmeliyim. Takım bu anlamda iyi bir yola girmiş gibi görünüyor.
Geçen yıl sahada oynadığı oyundan keyif almayan bir FBÜ
varken daha önce hiç birlikte oynamamış, birlikte doğru dürüst antrenmana dahi
çıkmamış oyuncuların katılımına rağmen sahadaki uyumun ve oyuncuların
oynadıkları oyundan aldıkları keyfin geçen yılın çok üstünde olduğunu söylemek
gerek. Bu durumu ortaya çıkaran en önemli faktör tabi ki Zeljko Obradovic.
Niyetim Simone Piangiani’yi kötülemek vs değil aksine çok beğendiğim bir koçtur
fakat varlığından, orada dikilip ellerini iki yana açmasından bile çekinilen
bir koç varken takımın sahada yaptığı işe inanması gayet doğal. Basit bir örnek
vermek istiyorum; geçen yıl takım Türkiye Kupası’nı kazanırken, oyuncular sezon
içerisindeki zirve performansını sergilemişlerdi ve başta Bo Mccaleb olmak
üzere herkesin yüzü gülüyordu. Ben Mccaleb’i o günden sonra ilk defa Rixos Cup
ve Türkiye Kupası maçlarında gülerken gördüm. Mccaleb mutlu, Emir mutlu, Melih
mutlu çünkü hepsi tüm takım gibi, kaybetseler bile doğru işler yaptıklarını
biliyorlar, bu çok değerli FBÜ için.
Biraz da bireysel performanslara ve soru işaretlerine
değinmek istiyorum. Yazının başında da belirttiğim gibi saha içi düzenleri,
alan paylaşımı konusundaki doğru ve yanlışları konuşmak için oldukça erken olsa
da bireysel anlamda olumlu işlerin olduğunu söylemek mümkün. Her ne kadar
transferini futbol maçı sonrası FB TV canlı yayınında öğrensek de iyi bir şutör
ve iyi Fenerbahçeli sıfatlarıyla kadroya katılan Melih’in daha güvenli oynamaya
başlaması, repertuarına potaya giderek attığı basketleri de ekleyerek daha
donanımlı bir oyuncu olmaya başladığını belirtelim. Bo Mccaleb ve özellikle
yıllardır yeni ‘’Bodiroga’’ olmasını beklerken ciğerimizin solduğu Emir’in daha
akıllı, tutarlı oynadığını, hata yaptıktan sonra olabileceklerin bilincinde
olarak sürekli en doğruyu araması takım ve Emir adına çok önemli gelişmeler.
Zeljko’nun bile çözmekte zorlanacağı konu ise uzun oyuncu problemi olarak
gözüküyor. Vidmar ve Zoric takıma yeni katıldığı için erken yorum yapmaktan
kaçınsam da Oğuz ve İlkan gelene kadar özellikle Euroleague maçlarında sıkıntı
yaşayacağız diye düşünüyorum. Genel düşüncenin aksine takıma bir oyun kurucu
daha dahil etmeye gerek olmadığını söylemek istiyorum. Zeljko takımın
başındayken, Mcclaeb-Barış ikilisi varken ve paçalarından yetenek akan iki genç
oyun kurucu varken bu isimlere sonuna kadar güvenmek gerektiğini söylemeliyim.
Şimdi güvenip emanet etmeyeceksek, ne zaman yapacağız bunu ? Daha iyi bir
fırsat olamaz. Koçun genç-yaşlı oyuncu ayrımı yapmadığını hepimiz biliyoruz
nitekim artık FBÜ genci de yaşlısı da oynasa sahada belli şeyleri iyi yapabilen
ve bir sistemi bir zihniyeti olan bir takım olmak zorunda. Türkiye Kupası
maçlarında ilk adımları olumlu attık diyebilirim.
Ben bu yazı üzerine düşünürken FBÜ-OKC maçı oynanıyordu
Fenerbahçe Ülker Arena’da. Önceden yaptığı hazırlık maçları için saçma sapan
oyuncular getiren takım zihniyetinden, OKC ile oynanan hazırlık maçında
1995-1998 doğumlu genç oyuncuları sahaya sürecek kadar muazzam bir zihniyet
değişimi yaşadık Zeljko ile. En basitinden bu değişimi not etmek gerektiğini
düşünüyorum. Hazır gençlerden
bahsetmişken, Türkiye Kupası maçlarındaki genç oyuncu performanslarına bir
değinelim derim. Rixos Cup maçlarından itibaren en fazla süre alan genç
oyuncular; Kenan, Metecan, Berk, Ayberk ve diğer isimlere oranla az olsa da
Ömer Faruk. Bu beş isme baktığımız zaman basketboldan az çok anlayan bir
insanın bile ne kadar muazzam bir potansiyele sahip olduğumuzu göreceği aşikar.
Ayberk ve Ömer Faruk’un henüz hazır olmadığını düşündüğüm için onları ayrı
tutarak diğer üç oyuncunun Türkiye Kupası’ndaki performanslarını devam
ettirmeleri halinde, özellikle lig maçlarında kendi beklediklerinin de üstünde
süre alacaklarını düşünüyorum.
Özetle; Türkiye Kupası maçlarının bıraktığı izlenim bazı
olumsuz noktalara rağmen gayet iyi gözüküyor. Takımın başında muazzam bir koç
ve elindeki iyi oyunculara ek olarak çok potansiyelli gençler varken FBÜ’nün
önü açık diyebilirim. Yeter ki idareciler geçen yılki gibi saçmalıklar
yapmasın, her şeyi Zeljko’ya emanet etsinler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder