6 Ekim 2013 Pazar

FENERBAHÇE ÜLKER’E GENEL BAKIŞ

Oyuncu kadrosunu Eurobasket ve sakat isimlerin çokluğu sebebiyle bir türlü bir araya getiremeyen FBÜ için Türkiye Kupası maçları, hem maç ritmi yakalamak hem de parkedeki uyumun derecesini görmek açısından çok önemliydi. Beklediğimin aksine-kadro kalitesinden bağımsız- sahada daha uyumlu bir FBÜ gördüm. Her ne kadar saha içi düzenler ve alan paylaşımı gibi konularda konuşmak için erken olsa da oyuncuların hemen hemen her topta işin savunma ve hücum kısmında mümkün olduğunca en doğru olanı yapmaya gayret ettiklerini belirtmeliyim. Takım bu anlamda iyi bir yola girmiş gibi görünüyor.


Geçen yıl sahada oynadığı oyundan keyif almayan bir FBÜ varken daha önce hiç birlikte oynamamış, birlikte doğru dürüst antrenmana dahi çıkmamış oyuncuların katılımına rağmen sahadaki uyumun ve oyuncuların oynadıkları oyundan aldıkları keyfin geçen yılın çok üstünde olduğunu söylemek gerek. Bu durumu ortaya çıkaran en önemli faktör tabi ki Zeljko Obradovic. Niyetim Simone Piangiani’yi kötülemek vs değil aksine çok beğendiğim bir koçtur fakat varlığından, orada dikilip ellerini iki yana açmasından bile çekinilen bir koç varken takımın sahada yaptığı işe inanması gayet doğal. Basit bir örnek vermek istiyorum; geçen yıl takım Türkiye Kupası’nı kazanırken, oyuncular sezon içerisindeki zirve performansını sergilemişlerdi ve başta Bo Mccaleb olmak üzere herkesin yüzü gülüyordu. Ben Mccaleb’i o günden sonra ilk defa Rixos Cup ve Türkiye Kupası maçlarında gülerken gördüm. Mccaleb mutlu, Emir mutlu, Melih mutlu çünkü hepsi tüm takım gibi, kaybetseler bile doğru işler yaptıklarını biliyorlar, bu çok değerli FBÜ için. 


Biraz da bireysel performanslara ve soru işaretlerine değinmek istiyorum. Yazının başında da belirttiğim gibi saha içi düzenleri, alan paylaşımı konusundaki doğru ve yanlışları konuşmak için oldukça erken olsa da bireysel anlamda olumlu işlerin olduğunu söylemek mümkün. Her ne kadar transferini futbol maçı sonrası FB TV canlı yayınında öğrensek de iyi bir şutör ve iyi Fenerbahçeli sıfatlarıyla kadroya katılan Melih’in daha güvenli oynamaya başlaması, repertuarına potaya giderek attığı basketleri de ekleyerek daha donanımlı bir oyuncu olmaya başladığını belirtelim. Bo Mccaleb ve özellikle yıllardır yeni ‘’Bodiroga’’ olmasını beklerken ciğerimizin solduğu Emir’in daha akıllı, tutarlı oynadığını, hata yaptıktan sonra olabileceklerin bilincinde olarak sürekli en doğruyu araması takım ve Emir adına çok önemli gelişmeler. Zeljko’nun bile çözmekte zorlanacağı konu ise uzun oyuncu problemi olarak gözüküyor. Vidmar ve Zoric takıma yeni katıldığı için erken yorum yapmaktan kaçınsam da Oğuz ve İlkan gelene kadar özellikle Euroleague maçlarında sıkıntı yaşayacağız diye düşünüyorum. Genel düşüncenin aksine takıma bir oyun kurucu daha dahil etmeye gerek olmadığını söylemek istiyorum. Zeljko takımın başındayken, Mcclaeb-Barış ikilisi varken ve paçalarından yetenek akan iki genç oyun kurucu varken bu isimlere sonuna kadar güvenmek gerektiğini söylemeliyim. Şimdi güvenip emanet etmeyeceksek, ne zaman yapacağız bunu ? Daha iyi bir fırsat olamaz. Koçun genç-yaşlı oyuncu ayrımı yapmadığını hepimiz biliyoruz nitekim artık FBÜ genci de yaşlısı da oynasa sahada belli şeyleri iyi yapabilen ve bir sistemi bir zihniyeti olan bir takım olmak zorunda. Türkiye Kupası maçlarında ilk adımları olumlu attık diyebilirim.

Ben bu yazı üzerine düşünürken FBÜ-OKC maçı oynanıyordu Fenerbahçe Ülker Arena’da. Önceden yaptığı hazırlık maçları için saçma sapan oyuncular getiren takım zihniyetinden, OKC ile oynanan hazırlık maçında 1995-1998 doğumlu genç oyuncuları sahaya sürecek kadar muazzam bir zihniyet değişimi yaşadık Zeljko ile. En basitinden bu değişimi not etmek gerektiğini düşünüyorum.  Hazır gençlerden bahsetmişken, Türkiye Kupası maçlarındaki genç oyuncu performanslarına bir değinelim derim. Rixos Cup maçlarından itibaren en fazla süre alan genç oyuncular; Kenan, Metecan, Berk, Ayberk ve diğer isimlere oranla az olsa da Ömer Faruk. Bu beş isme baktığımız zaman basketboldan az çok anlayan bir insanın bile ne kadar muazzam bir potansiyele sahip olduğumuzu göreceği aşikar. Ayberk ve Ömer Faruk’un henüz hazır olmadığını düşündüğüm için onları ayrı tutarak diğer üç oyuncunun Türkiye Kupası’ndaki performanslarını devam ettirmeleri halinde, özellikle lig maçlarında kendi beklediklerinin de üstünde süre alacaklarını düşünüyorum.


Özetle; Türkiye Kupası maçlarının bıraktığı izlenim bazı olumsuz noktalara rağmen gayet iyi gözüküyor. Takımın başında muazzam bir koç ve elindeki iyi oyunculara ek olarak çok potansiyelli gençler varken FBÜ’nün önü açık diyebilirim. Yeter ki idareciler geçen yılki gibi saçmalıklar yapmasın, her şeyi Zeljko’ya emanet etsinler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder